Sümer Kozmetik ve Kişisel Bakım Aletleri

Sümer Kozmetik ve Kişisel Bakım Aletleri
Kişisel bakım malzemeleri birbirinden farklı biçimlerde de olsa, M.Ö. 3000 yıllarından günümüze kadar,  İngiltere topraklarından İndus Vadisi’ne kadar tüm antik dünyada kullanıldı. Neredeyse bütün yayımlar, bu tarihi eserlerin nasıl kullanıldığına dair bilgi elde edilemediğini belirtse de, tüm tahminler onların kozmetik amaçlı kullanıldığına işaret etmektedir.
Ur’da bulunan ve genellikle bakırdan yapılmış koni şeklindeki bu setlerin içerisinde tel bir halka üstüne yerleştirilmiş 3 veya 4 parça alet bulunmaktadır. Bu aletler kılıfın içine genellikle sadece baş kısımları görünecek şekilde yerleştirilmiştir. Binlerce yıl geçmesi sebebiyle, onları birbirinden ayırmak çok zor, hatta neredeyse imkansız olduğundan, kılıfının dışında ayrı şekilde bulunan aletlere göz atmak daha kolay olacaktır. Bu aletler, bir halka etrafına yerleştirilerek güvenli duruma alınmış, böylece kılıflarına konmasalar dahi bir arada kalmaları sağlanmıştır. Ur’un üst kısmında yer alan Kish kazı alanında, Erken Hanedanlık Dönemi’ne tarihlendirilen (M.Ö. 2750-2600) mezarlar içerisinde, hem kılıflarında bulunan, hem de kılıflarından ayrı şekilde duran çeşitli aletler gün ışığına çıkarılmıştır.
İlgili resim


İçerisinde üç alet bulunan setlerde genellikle kulak çubuğu, sivri uçlu bir çubuk ve bir çift cımbız olduğu görülürken, 4 alet içeren setlerde, bir de ufak bir bıçak bulunmaktadır. Bu aletlerin, iyice sıkıştırmak dışında, kılıflarının içinden düşmelerini engelleyen herhangi bir yöntem olmadığı görülmektedir.
Ur’da keşfedilen ve şu anda Penn Müzesi’nde bulunan kişisel bakım kılıfları hiçbir şekilde süslenmemişken, Kish’de ele geçirilen kılıfların süslenmiş olması dikkat çekmektedir. İkisinin üstünde de, antik dönemde kemere takıldıklarına işaret eden ve deri olduğu tahmin edilen düzensiz şeritler yer almaktadır.
Kish’de, mezarlarda ortaya çıkarılan bu nesnelerin, iskeletlerin bel bölgesine yakın bir noktada yer aldığı görülmüştür. Ur’da ise kayıtlı olan 99 kişisel bakım setinin 87’si mezarlar içerisinde bulunsa da, bedenlerin özellikle hangi kısmında bulunduğuna dair herhani bir kayda rastlanmamaktadır.
Daha önce yapılan çalışmalarda, bu setler daha çok dikiş malzemeleri ile ilişkilendirilmiş ve dolayısıyla kadınlara ait cenaze setleri oldukları düşünülmüştür. Ancak, Kish’teki araştırmalar sonrasında, 11 erkeğin bu setlerle beaber gömüldüğü görülürken, yalnızca 2 kadının mezarında bu setlere rastlanmıştır. (Torres-Rouff et al. 2012). Bu istatistikler, ufak bir örneklem grubu üzerinde çalışıldığından ve bazı iskeletlerin cinsiyet belirlemelerinde hatalar olması ihtimalinden ötürü çok peşin hükümlü gibi görünse de, bu setlerin kadın mezarlarından çok erkek mezarlarında bulunduğu açık bir şekilde görülmektedir.
sümerlilerde kişisel bakım aletleri ile ilgili görsel sonucu
Kişisel Bakım Malzemelerinin İşlevleri
Araştırmalar doğrultusunda, bu kişisel bakım ürünlerinin üç farklı işlevi olabileceği öne sürülmektedir.
Bu aletlerin ilk akla gelen işlevi, elbette kozmetiktir. Bu setlerin, vücutta çeşitli değişiklikler yaratma ve bazen de makyaj uygulama amacıyla kullanılmış olabilecekleri, yapılan en yaygın tahminlerden biridir. Bu tahminler doğrultusunda, ince uçlu çubuğun göz kapaklarına sürme çekmek ve dudağa ruj sürmek için kullanılmış olabileceği düşünülmektedir. Kulak çubuğunun, yalnızca kulağı temizlemek için değil, aynı zamanda göz kapağına toz far benzeri mineral bileşenleri uygulamak için de kullanılmış olabileceği tahmin edilmektedir. Cımbız ise, hem istenmeyen tüylerden kurtulmak için, hem de kaşları şekillendirmek için kullanılmış olabilir.
Bu aletlerin akla gelen ikinci işlevi ise hijyendir. Bu durumda, bu aletlerin, örneğin deriden diken çıkarmak gibi, hijyenik amaçlarla kullanılmış olabileceği düşünülmektedir. Bıçak, yarayı açmak için kullanılmış olabilir. İnce uçlu çubuk ve/ya kulak çubuğunun, dikeni yaranın içinden çıkarmak için kullanıldığı düşünülürken, cımbızın da dikeni çekmek için kullanılmış olabileceği düşünülmektedir. Bu aletlerin, tırnakları temizlemek ve kesmek için de kullanılmış olabileceği de tahmin edilmektedir. Kulak çubuğu, tırnak etlerini geri itmek için kullanılmış olabilir. Bıçak ise, tırnakları kesmek için kullanılırken, cımbız da tırnakların altını ya da tırnak çevresindeki ölü deriyi temizlemek için kullanılmış olabilir.
İlgili resim
Aletlerin üçüncü işlevi ise tıbbidir. 2003’te Wendy Morrison, bu setlerin ağrılı göz enfeksiyonlarının tedavisinde kullanıldığını öne sürmüştür. Morrison, bir fotoğrafta, Trahom hastalığına sahip Kenyalı bir kadının boynunda bir çift cımbızın yer aldığını gördükten sonra bu işlevi araştırmaya karar vermiştir. Trahom, daha çok tozlu veya dumanlı yerleşim alanlarındaki karasinekler yoluyla bulaşır. Morrison’ın çalışmaları bu hastalığın geçmişte de var olduğunu göstermektedir. Aynı zamanda Romalılar’ın kitaplarında, hastalığın tedavi yöntemlerine de rastlanmaktadır.  Hastalık, göz kapağının dışa dönmesi ile kendini gösterir ve gözün iç kısmında çok büyük ağrılara sebep olur.  Eğer tedavi edilmezse, körlüğe sebep olabilir. Roma Britanyası’nda bulunan kişisel bakım setlerine bakıldığında (Ur’da bulunanlara son derece benzemektedir), Morrison, cımbızın, göz kapağı dışa dönmeye başladığında kiprikleri yolarak ağrıyı yatıştırmak amaçlı kullanılmış olabileceğini öne sürmektedir. İnce uçlu çubuk ise iyileştirmek amacıyla sertleşmiş yarayı kazımak için kullanılmış olabilir. Kulak çubuğunun aynı amaçla kullanılmış olabileceği düşünülmektedir, fakat aynı zamanda göze ve göz kapağına ilaç uygulamak için kullanılmış olabilir. Romalılar’a ait metinler bu ilaçların tariflerinden ve nasıl uygulandıklarından bahsetmektedir.
Bu aletler güzellik ya da hastalıkların tedavisi amacıyla kullanılmış olabilir. Biz onları nasıl yorumlarsak yorumlayalım, bu aletlerin kesinlikle daha çok ilgiyi hak ettiği unutulmamalıdır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ANALİZ

+29
°
C
H: +30°
L: +19°
Diyarbakır
Pazartesi, 16 Haziran
7 Günlük Hava Tahmini
Sa Ça Pe Cu Ct Pz
+31° +33° +35° +37° +38° +36°
+18° +17° +20° +22° +24° +23°






Lazer epilasyon nedir

Lazer epilasyon nedir? Lazer epilasyon yaptırırken nelere dikkat edilmeli?


Lazer epilasyon büyük kolaylık sağlıyor, ancak yaptırırken çok dikkat etmek gerekiyor. Aksi halde bu işi bilmeyen ellerde ciddi cilt yanıklarına kadar kötü sonuçlar ortaya çıkabiliyor. Lazer epilasyonun tehlikeli neler? Lazer epilasyon zararlı mı?

Lazer epilasyon teknolojisi istenmeyen tüylerden kurtulma yolunda önemli bir teknik. Lazer epilasyonun getirdiği kolaylıkların yanında işinin ehli olmayan kişiler sebebiyle büyük sorunlar da meydana gelebiliyor. Peki lazer epilasyon yaptırırken nelere dikkat etmek gerekli, lazer epilasyon kaç yaşından büyüklere uygulanır, hangi cilt yapılarına lazer epilasyon uygulanabilir? İşte merak edilenler…



LAZER EPİLASYON NEDİR?

Lazer epilasyon teknolojinin getirdiği yeni epilasyon yöntemlerinden birisidir. Lazer epilasyon , istenmeyen tüylerin lazer enerjisi kullanarak kalıcı ve sağlıklı olarak yok edilmesidir. Lazer ışığı, bildiğimiz ışıktan farklı olarak ışığın tek dalga boyunda düz bir demet halinde yayılmasıdır. Milisaniyelik atışlarla cilde uygulana lazer ışını, kıla renginin veren melonin pigmenti tarafından emilir ve çevre dokuya zarar vermeden seçici olarak kıl köküne yoğunlaşır. Kıl kökünde ısı oluşturur ve kıl kökünü tahrip eder.




LAZER EPİLASYON KİMLERE UYGULANIR?

Lazer epilasyon 12 yaşından büyük kıl ve cilt yapısı uygun olan herkese uygulanabilir. Bu uygulamaların FDA onayı almış cihazlarla yapılması önemlidir. Lazer epilasyonda sonuç alma seans sayısı kişiden kişiye göre değişiklik gösterebiliyor. Genel olarak 1. Seans ve aralıkları vücut bölgesinde 2 ayda bir 4 -6 seans, yüz bölgesinde ayda bir 6 -12 seans olmak üzere değişir. Lazer epilasyon doğru uygulandığında herhangi bir zararı yoktur. Güvenli ve etkili epilasyon için cilt rengi, kıl rengi kalınlığı ve yoğunluğu dikkate alınmalıdır.



NERELERDE LAZER EPİLASYON YAPTIRILABİLİR?

Lazer epilasyon merkezi seçerken güvenilirliği ve bu merkezin sağlık kuruluşu olması zorunludur. Ayrıca kullanılan cihazlar, bunların ten tipine uygunluğu hijyen v.b etkenler yoksa olumsuz sonuçlar görülmesi kaçınılmazdır. Çok önemlidir. Lazer epilasyon uzun yıllardır uygulanan bir epilasyon yöntemidir. Tüm dünyada güvenirliliği konusunda şüphe kalmamıştır. Gelişen teknoloji ile beraber sonuçlardaki başarısı da artmıştır.



KİMLERE LAZER EPİLASYON UYGULANMAZ?Lazer epilasyon tamamen beyaz tüylere sahip kişilerde, hamilelerde, sedef hastalığı gibi deri hastalıkları olanlarda, bazı önemli yan etkileri bulunan sivilce ilacı gibi ilaçlar kullananlarda, sistemik izotretinoin kullananlarda, kalp pili olanlarda, ayva tüyü olanlarda ve epilepsi hastalarında önerilmiyor. Bu gibi durumlarda mutlaka bir uzmana danışın.


LAZER EPİLASYONDA BUNLARA DİKKAT!


Uygulamadan sonra en az 3 ay güneşten korunun ve 30 veya daha yüksek faktör güneş koruyucusu kullanın. Bölgeyi nemlendirici kremler ile nemli tutun.Uygulamadan sonra 24 saat sıcak su değdirmeyin.24 saat içinde ağrı ya da şişme olursa yumuşak beze sarılı buz uygulayın.Gerektiğinde ağrı kesici kullanabilirsiniz.Uygulamadan sonra 48 saat bölgeyi tıraş etmeyin.Bölgede kabuklanma olursa el sürmeyin.Ağda tüy dökücü kremler kullanmayın.Bölgeye nazik davranın ve kaşımayın. Keseleme gibi tahriş edici işlemlere maruz bırakmayın.Ateş ya da iltihap gibi enfeksiyon bulgusu varsa mutlaka işlem yapan kişiyi arayın.Yüz epilasyonları sonrasında 24 saat fondöten, allık gibi cildi kapatan ürünler kullanmayın.1-2 aylık aralıklarla ortalama 6-8 seans arasında, yüzde ise 10-12 seans arasında sonuç veren lazer epilasyon, alanın genişliğine bağlı olarak tedavi birkaç dakikadan birkaç saate kadar çıkabiliyor.Yeni cihazlarla bu süre 30 dakikaya kadar inebiliyor.Uygulama sonrasında 2-3 günde içinde tüyler kendiliğinden dökülmeye başlıyorLazer epilasyonun uzman hekimler kontrolünde yapılması önemli.Güvenli ve etkin şekilde olması için kıl ve cilt tipine göre değerlerin doğru belirlenmesi; cilt rengi, kıl yoğunluğu, kıl rengi ve kalınlığına bakılarak, doğru cihaz ve enerji tespit edilmesi gerekiyor.



İğneli Epilasyon

İğneli Epilasyon


İĞNELİ EPİLASYON NEDİR?

Tıptaki ismi elektroliz olan iğneli epilasyon tekniği yaklaşık olarak yüz yirmi senelik bir geçmişe sahiptir ve halen günümüzde %100 oranında sağlıklı, kalıcı ve en etkili yöntem olarak bilinmektedir. İğneli epilasyon uygulanacak olan bölgedeki tüy köklerinin yoğunluğuna ve genişliğine göre belirlenen tam ayarlı problar sayesinde tüy köklerine verilen ufak elektrik akımlarıyla birlikte bölgede bulunan tüm hücrelerin zarar görmesi sağlanır. Bu verilen zarar hiçbir zaman geri dönüşümü olmayacağı için kalıcı çözüm üretmektedir.


Bu işlemlerle uğraşan kişiler, uzun zamandır kullanılan iğneli epilasyon yönteminin çok yararlı olduğunu bildikleri için günden güne geliştirerek yeni teknolojiler keşfetmişlerdir.

Bu yeni üretilen sistemle birlikte, tüy köküne verilen zararın tamamen doktor kontrolünde olabilmesi için bir bilgisayar ve bir monitör yardımıyla faaliyet gösteren ve kontrolün tamamen doktorda olduğu yeni elektroliz tedavi şekli oluşturulmuştur. Bu yeni sistemle beraber, tüy köklerinin bulunduğu bölgeye nokta atışı yapılmakta ve uygun elektrik akımı hastaya verilmektedir. Bu sayede hastanın güvenliği en üst seviyede olmakla birlikte tedaviden alınan sonuçta maksimum seviyeye çıkmaktadır.

Fakat iğneli epilasyonun bilgisayarlı olan tedavisi günümüzde henüz çok yaygın olmadığı için birçok tedavi merkezinde uygulanamamaktadır. Ülkemizde gerçekleştirilen iğneli epilasyon tedavileri genellikle ince, sarı ve beyaz kıl kökleri üzerinde oldukça etkilidir. Yapılan operasyon mutlaka uzman bir kişi tarafından daha önceden tamamen sterilize edilmiş bir yerde gerçekleştirilmelidir.

Kalıcı sonuç için çoklu uygulama gerekir. 2 tip elektrolizis vardır:


Galvanik elektrolizis (direk akımla elektrolizis)

Termolizis (alternatif akımla elektrolizis)

Galvanik elektrolisis:


Direk galvanik akım iğne aracılığı ile kıl köküne iletilir, ve dokuda sodyum hidroksit tuzu üretilir ve bu kostik ajan kıl kökünü haraplar. Uygulama esnasında hastaya metal bir topraklama hattı bağlanır ve bir jel sürülür.


Akım hastanın ağrı eşiğine göre teknisyen tarafından ayarlanır ve akımın uzunluğu da teknisyen tarafından ayarlanır. Galvanik elektrolizis yavaştır, her kıl için bir dakika uygulama ve çok sayıda giriş gerekir.

Termolizis


Termolizis yönteminde yüksek frekanslı alterne akım iğne vasıtasıyla kıl köküne iletilir. Kıl kökünde oluşan ısı moleküler vibrasyona neden olarak kıl kökünü fiziksel olarak haraplar, kimyasal bir reaksiyon oluşmaz.


Bir çok modern elektrolizis aleti blend (karışık) denen galvanik elektrolizis ve termolizis yöntemin karışımını kullanır. Ne yazık ki bu iki yöntemi kıyaslayan bilimsel çalışma yoktur.


İyi bir termolizis için iğnenin köke doğru bir şekilde girmesi ve doğru yoğunluk ve sürede akımın verilmesi gerekir. Ek olarak anajen evredeki kıllar tedaviye iyi cevap verirken telojen evre kılları daha az yanıt verir. Tedavi edilecek alandaki anajen ve telojen kılları ayırt etmek için, tedavi edilecek alan bir kaç gün önce tıraşlanır, bir kaç gün sonra deri yüzeyinde görülen kıllar anajen evrededir ve anajen kıllar tedavi edilir. Anajen kıl büyüme evresinde iken; telojen kıl dökülme evresindedir.



İğneli epiasyonun potansiyel yan etkileri skar (küçük çukurcuklar), açık veya koyu renkli lekedir ve bu riskler teknisyenin tecrübesi ile ilişkilidir.


Ağrı en çok rahatsız eden bulgu olmasına rağmen işlemden bir saat önce EMLA denen lokal anestetik krem kullanılabilir. Ayrıca lokal bakteri ve virüs enfeksiyonları gelişebilir. Bu güne kadar hepatit ve AİDS geçişi rapor edilmemiştir. Kalp pili olan hastalara iğneli epilasyon uygulanamaz.



İğneli epilasyonun avantajı etkinin kalıcı olması ve ince ve renksiz tüylerde de başarılı olmasıdır. Oysa laser ve IPL ile yapılan epilasyon ancak koyu renkli ve kıllarda uygulanabilir. Yöntem diğer tedavilere göre daha ucuzdur. Fakat bu yöntem ağrılıdır ve tedavi süresi daha uzundur.


Elektroliz epilasyon başarısı,uygulama tekniği ile çok ilgilidir. Yandaki resimlerde epilasyon iğnesinin yanlış konumları görülmektedir. Resimde elektrotun ucu kıl kökü hücresinin uzağına yerleştirilmiştir. Resim 2 elektrot kıl kökü hücresinin altında kalmıştır. Resim 3 de elektrotun ucu kıl kökü hücresinin üstünde kalmıştır. Tüm bu yanlış elektrot yerleşimleri, kıl kökü hücresini tahrip edemeyecek uzaklıkta kaldığından başarısız epilasyonla sonuçlanacaktır.


İğneli epilasyon iz bırakır mı?


İğneli epilasyon sırasında batırılan iğneler ve uygulanan elektrik akımı ile ciltte geçici kızarıklık, ödem, kabuklanma hatta yanık ve enfeksiyon gelişebilir. Bu yan etkiler genellikle gecici olmaktadır nadiren kalıcı iz kalmaktadır.

İğneli Epilasyon'un Avantajları


Yaklaşık 125 yıldır uygulandığından etkinliği ve güvenliği kanıtlanmıştır.

Uygulanan her kezde aynı sonucu verir

Her türlü cilt ve kıl tipinde etkilidir. Küçük alan uygulamalarında ucuza gelir.



İğneli Epilasyon'un Sakıncaları

Uygulamalar ağrılıdır

Tek tek her kıla uygulama yapıldığından uzun zaman alır

Başarı şansı yapan kişinin deneyim ve tekniğine göre değişir.




İĞNELİ EPİLASYON NASIL UYGULANIR?TEDAVİ ÖNCESİ VE SONRASI

İğneli epilasyon uygulanacak bölge ilk olarak bol su ile temizlenir. Temizlendikten sonra hacim olarak %70’i geçmemesi gereken alkolle birlikte bölgeye tampon uygulanır. Epilasyon işlemi için az bir

frekans yeterli olucaktır. Tedavi sırasında hastada herhangi bir ağrı veya acı hissi oluşmaz, sadece ufak bir ısı hissedilebilir.



Tedavide yararlanılacak olan iğneler mutlaka steril ve daha önceden başka bir kişiye uygulanmamış olması gerekmektedir. İğne, deriye paralel bir pozisyonda kıl köküne doğru sokulur ve elektrik akımı verilmeye başlanır. İğne kıl kökünden çıkartılmadan önce elektrik akımı kesilir ve eğer kıl kökünde istenilen zarar meydana gelmişse kıl kökü kendiliğinden düşmektedir. Tedavi süresi de iğneli epilasyon uygulanacak olan bölgedeki kıl yoğunluğuna göre farklılık göstermektedir.



Tedavinin ardından deride hafif kabarıklıklar ve kırmızı ufak yaralar meydana gelebilir. Hatasız geçen bir operasyonun ardından bile bu tür yan etkilerle karşılaşmak her zaman mümkündür. Bu teknikle epilasyon yaptıracak olan kişi, çok yorgun veya uykusuz bir şekilde veya hasta bir şekilde operasyona girmemelidir. Genellikle bu tür zamanlarda vücut alarm verdiğinden dolayı hassasiyeti artacak ve ortaya acı hissi çıkacaktır.



İğneli epilasyon kesinlikle kulak, kaş ve alın bölgelerinde bulunan kıllar için uygulanmaz. Tedavi uygulandıktan sonraki bir gün içerisinde cildin temiz hava almasını engelleyen parfüm, deodorant gibi ürünlerin kullanılmaması tavsiye edilir. Bunun dışında tedavinin hemen ardından gelen üç gün içerisinde güneş ışığına direk maruz kalınmamalı mümkünse güneş altına hiç çıkılmamalıdır.